İrtibatı Koparmayalım!
başı dönmek deyimi
(1) çevresi dönüyor, ayağının altında yer kayıyor duygusuyla kendini yitirir gibi olmak. örnek: Henüz iyi değildi, ara sıra başı dönmekteydi. (2) çok hareketli, yorucu durum karşısında düşünme gücü dağılarak, olup biteni kavrayamaz duruma düşmek, örnek: Bütün gün koşturdum, vallahi başım döndü artık. (3) çok para ele geçirme ya da yüksek bir makama gelme nedeniyle şımarmak, dengesi bozulmak. (4) çok göz alıcı, görkemli bir şey karşısında şaşkınlığa uğramak. örnek: Selimiye'ye baktıkça insanın başı döner.
- fındık kabuğunu doldurmaz
- yüzünden okumak
- biçimine getirmek
- ele vermek
- Allah'ın evi
- burnunu sürtmek
- can kulağıyla dinlemek
- alarga etmek
- ciğerini delmek
- eteği düşük
- keçileri kaçırmak
- göğüs göğse gelmek
- başına dert etmek
- eli kolu bağlı
- taş yürekli
- borçlu çıkmak
- ağız tadıyla
- afra tafra
- Allah rızası için
- deve değil ki yedi yerinden boğazlansın
- on parmağında on marifet
- alnının damarı çatlamak
- pusulayı şaşırmak
- boz adam
- çingenelik etmek
- başı taşa değmek
- sinirleri boşanmak
- alavere dalavere yapmak
- gözün aydın
- bir alan pişman, bir almayan
- aman Allah
- üstüne titremek
- ayağı düşmek
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) çevresi dönüyor, ayağının altında yer kayıyor duygusuyla kendini yitirir gibi olmak. örnek: Henüz iyi değildi, ara sıra başı dönmekteydi. (2) çok hareketli, yorucu durum karşısında düşünme gücü dağılarak, olup biteni kavrayamaz duruma düşmek, örnek: Bütün gün koşturdum, vallahi başım döndü artık. (3) çok para ele geçirme ya da yüksek bir makama gelme nedeniyle şımarmak, dengesi bozulmak. (4) çok göz alıcı, görkemli bir şey karşısında şaşkınlığa uğramak. örnek: Selimiye'ye baktıkça insanın başı döner.
yeter ki benim çevremde bulunup bana zararı dokunmasm da isterse en yüce yerlere gelsin, onunla ilişkimi sürdürmek istemem anlamında söylenir.
(ya da adam!) (bir işin önemsenmediğini anlatmak için kullanılır) Aldırma, ne önemi var! Önem verme! Aldırma! Önemseme! örnek: Adam sen de, olan oldu bir kez!
her yeri deliklerle dolu, delikler içinde, her yanı delinmiş olan. örnek: Asfalt delik deşikti.
pek belli olmayan, çok az seçilebilen, güçlükle duyulabilen, varlığı çok az duyumsanan. örnek: Gece belli belirsiz bir yağmur var sanmıştım, oysa bayağı yağmış.
(bir şeyi, bir kimseyi) hep onun sözünü etmek, sürekli olarak onu anmak. örnek: Arkadaşını çok sever, dilinden düşürmezdi.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.